11 Nisan 2012 Çarşamba

Siyon Liderlerinin Protokolleri: Zaman Çizelgesi






NE ZAMAN UYANACAĞIZ. KANIMIZ, BEYNİMİZ, GERÇEK ZEVKLERİMİZ, GELECEĞİMİZİ EMİYORLAR. YETER ARTIK. VURUN YUMRUKLARINIZI ŞEYTANIN GÖZÜNE. KALKIN VE UYANIN!

 

WİKİPEDİA'DAN ALINTI YAPTIĞIMIZ "SİYONİZM" KATEGORİSİNİN TANIMINI VERELİM.


Siyonizm, Filistin'de Yahudiler için yeniden bir vatan kurulmasına destek veren uluslararası Yahudi siyasi hareketi. Söz konusu alan, Tevrat'ta bahsi geçen ve İsrail Diyarı (İbranice: Eretz Yisra'el) adı verilen topraklardır. İsrail'in kurulmasından bu yana, Siyonist hareket de şekil değiştirerek öncelikle Modern İsrail devletinin desteklenmesi amacı ile varlığını sürdürmektedir. [1]
Siyonizm esas olarak Yahudi ulusu kavramının M.Ö. 1200 ile İkinci Tapınak döneminin sonları (M.S. 70 yılına kadar) arasında ilk olarak geliştiği İsrail Diyarı ile Yahudileri ilişkilendiren tarihi bağlar ve dini gelenekler kavramına dayanmaktadır. [2] [3]Büyük ölçüde Avrupa Yahudilerinin kıtanın dört bir yanında yükselen antisemitizme verdiği bir tepki şeklinde başlayan çağımızdaki hareketin kurucuları çoğunlukla laik Yahudilerden oluşmaktadır.[4] Siyonizm, modern milliyetçilik görüngüsünün bir koludur.[5] Başlangıçta, asimilasyona ve Yahudilerin Avrupa'daki durumuna karşı alternatif tepkiler sunan çok sayıdaki Yahudi siyasi hareketinden biri olan Siyonizm, hızla büyümüş, Holokost'un (Yahudi Soykırımı) ardından da Yahudi siyasi hareketleri arasında hakim güç halini almıştır.
Siyasi hareket, Avusturya-Macar gazeteci Theodor Herzl tarafından, Der Judenstaat (Yahudi Devleti) adlı eserinin yayımlanmasının ardından, 19. yüzyılın sonlarında resmen kurulmuştur.[6] "İsrail Diyarı"na Yahudi göçünü teşvik etmeyi amaçlayan hareket, sonunda Yahudiler için bir anavatan olarak İsrail'i kurma hedefine 1948 yılında ulaşmıştır. Savunucuları, Siyonizmin amacını Yahudi ulusu için kendi kaderini tayin olarak görmektedir.[7] İsrail'de yaşayan Yahudilerin dünya üzerindeki Yahudiler içindeki payı hareketin hayata geçirilmesinden bu yana sürekli olarak artmıştır. Bugün, dünyadaki Yahudilerin yaklaşık yüzde 40'ı İsrail'de yaşamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde de benzer sayıda Yahudi yaşamaktadır (bakınız Amerikan Yahudileri), ancak bu rakamın İsrail'e oranla azalmaya devam etmesi beklenmektedir.

Konu başlıkları

 [gizle

Terminoloji [değiştir]

"Siyonizm" kelimesi, Siyon (İbranice: Tzi-yon ציון) kelimesinden türetilmiştir. İsim esas olarak, Kudüs yakınlarında bulunan Siyon Dağı ile bu dağ üzerindeki Siyon Kalesi'ni belirtmek için kullanılmaktaydı. Sonraları, Kral Davud döneminde, "Siyon" tüm Kudüs şehrine ve İsrail Diyarı'na atıfta bulunan bir kapsamlama haline geldi. Tevrat'taki birçok ayette, İsrailoğullarından Siyon halkı, Siyon'un oğulları ya da kızları olarak bahsedilir.
Yahudi milliyetçiliğini tanımlamak için kullanılan bir terim olarak "Siyonizm," ilk milliyetçi Yahudi öğrenci hareketi Kadimah'ın kurucusu Avusturyalı Yahudi yayımcı Nathan Birnbaum tarafından, kendi çıkarttığı Selbstemanzipation adlı gazetede, 1890 yılında ortaya atılmıştır. (Birnbaum bir süre sonra siyasi Siyonizme sırtını dönerek ilk Haredi hareketi olan Agudat Israel'in genel sekreteri olmuştur.)[8]
Siyonizm, Yahudi anavatanını sadece ve sadece Eretz Israel'de kurmayı tasarlayan bir Yahudi milliyetçi hareketi olması ile Toprakçılıktan (Tertoryalizm) ayırılabilir. Siyonizmin ilk dönemlerinde, Yahudilerin Avrupa dışına yerleştirilmesine yönelik bir dizi teklif getirilmişse de, bunlar eninde sonunda ya reddedilmiş ya da başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu tekliflerin yarattığı tartışmalar ise Siyonist hareketin niteliği ve odağının tanımlanmasına katkıda bulunmuştur.

Örgütlenme [değiştir]

1939 Ziyonist Kongresi'nde ülkelere göre (Siyonizm Rusya'da yasaklanmıştı) üye ve delegeler. 70.000 Polonya Yahudisi, burada temsil edilmeyen Revizyonist Siyonizmi destekliyordu.[9]
Ülke Üyeler Delegeler
Polonya 299.165 109
ABD 263.741 114
Filistin 167.562 134
Romanya 60.013 28
Birleşik Krallık 23.513 15
Güney Afrika 22.343 14
Kanada 15.220 8
Dünya çapındaki çok uluslu Siyonist hareket bir temsili demokrasi şeklinde yapılandırılmıştır. Dört yılda bir kongreler düzenlenmekte (İkinci Dünya Savaşı'ndan önce iki yılda bir düzenlenmekteydiler) ve kongreye katılan delegeler üyeler tarafından seçilmektedir. Üyelerin, şekel adı verilen üyelik aidatını ödemesi gerekir. Kongrede, delegeler 30 kişilik icra kurulunu, bu kurul da hareketin liderini seçerdi. Kuruluşundan itibaren demokratik bir yapıya sahip olan harekette kadınlar da oy hakkını, Birleşik Krallık'ta oy hakkını kazanmadan da önce, elde etmişlerdir. 1917 yılına kadar, Dünya Siyonist Örgütü devamlı küçük ölçekli göç ve Yahudi Ulusal Fonu (1901 – Yahudilerin yerleşimi için toprak satın alan bir yardım derneği) ve İngiliz-Filistin Bankası (1903 – Yahudi işletmelerine ve çiftçilere kredi sağlayan bir kuruluş) gibi oluşumların kurulması yoluyla bir anavatan kurma stratejisini izlemiştir. 1942 yılında düzenlenen Biltmore Konferansı'nda, Siyonistler programlarını değiştirerek hareketin amacı olarak bir Yahudi devleti kurulmasını talep ettiler.
1968 yılında Kudüs'te biraraya gelen 28. Siyonist Kongresi, "Kudüs Programı"nda belirtilen beş noktayı Siyonizmin günümüzdeki amaçları olarak kabul etmiştir. Bu noktalar şöyledir:[10]
  1. Yahudi Halkının birliği ve İsrail'in Yahudi yaşamında sahip olduğu merkezi önem;
  2. Yahudi Halkının, tüm ülkelerden yapılacak göçler (Aliyah) yoluyla, tarihi anavatanı olan Eretz Israel'de bir araya gelmesi;
  3. Adalet ve barış vizyonu üzerine kurulu olan İsrail Devleti'nin güçlendirilmesi;
  4. Yahudi ve İbrani dili eğitiminin ve Yahudi ruhani ve kültürel değerlerinin teşvik edilmesi yoluyla Yahudi Halkının kimliğinin korunması;
  5. Yahudi haklarının her yerde korunması.
İsrail'in kurulmasından bu yana, hareketin rolü önemini çok büyük ölçüde yitirmiş olsa da, hareket içindeki ideolojik farklılıklar gerek İsrail'de gerekse Yahudiler arasında yapılan siyasi tartışmaların çok önemli bir parçası olmayı sürdürmektedir.

İşçi Siyonizmi [değiştir]

İşçi Siyonizmi Doğu Avrupa'da doğmuştur. Sosyalist Siyonistlere göre, yüzyıllar boyunca Yahudi düşmanı toplumlar içinde gördükleri baskı yüzünden Yahudiler süklüm püklüm, aciz, umutsuz bir hale düşmüşler, bu da Antisemitizmin daha da şiddetlenmesine davetiye çıkartmıştı. Bu grup, Yahudi ruhu ve toplumunda bir devrimin gerekli olduğunu, bu devrimin de kısmen İsrail'e göç ederek, kendilerine ait bir ülkede çiftçilik, işçilik ve askerlik yapan Yahudiler tarafından gerçekleştirilebileceğini savunuyorlardı. Çoğu Sosyalist Siyonist, geleneksel dine dayalı Yahudiliğin uygulanmasına Yahudi halkı arasında "Diyaspora zihniyeti"ni devam ettirdiği gerekçesiyle karşı çıkmış ve İsrail'de "kibbutzim" adı verilen kırsal topluluklar oluşturmuştur. Her ne kadar Sosyalist Siyonizm Yahudiliğin temel değerleri ve ruhaniliğinden esinlenmiş ve felsefi olarak bu esaslar üzerine kurulmuşsa da, Yahudiliğin ifade edilmesinde benimsediği ilerici yaklaşım Ortodoks Yahudilik ile arasında karşıtlığa dayalı bir ilişkiyi beslemiştir.
Filistin'deki İngiliz Manda Yönetimi sırasında, İşçi Siyonizmi Filistin'deki Yahudi yerleşimi Yişuv'un siyasi ve ekonomik hayatında baskın güç haline gelmiş ve İşçi Partisi'nin yenilgisi ile sonuçlanan 1977 seçimlerine kadar da İsrail'deki siyasi yapının hakim ideolojisi olmayı sürdürmüştür. Gelenek (zayıflamış olmakla birlikte) İşçi Partisi tarafından halen sürdürmekte, parti son yıllarda Batı Şeria ve Gazze'de bir Filistin Devleti'nin kurulmasının savunuculuğunu yapmaktadır.

Liberal Siyonizm [değiştir]

Genel Siyonizm (ya da Liberal Siyonizm), başlangıçta 1897 yılında toplanan Birinci Siyonist Kongresi'nden Birinci Dünya Savaşı'na kadar olan dönemde Siyonist hareket içindeki hakim eğilim olmuştu. Genel Siyonistler kendilerini Herzl ve Chaim Weizmann gibi Siyonist liderlerin gıpta ile baktığı liberal Avrupa orta sınıfı (ya da burjuvazi) ile özdeşleştirmiştir. Liberal Siyonizm günümüzde İsrail'deki herhangi bir parti ile ilişkilendirilemese de, İsrail siyasetinde serbest piyasa ilkelerini, demokrasiyi ve insan haklarına bağlılığı savunan güçlü bir eğilim olarak varlığını sürdürmektedir.

Milliyetçi Siyonizm [değiştir]

Milliyetçi Siyonizm, Jabotinski'nin önderliğindeki Revizyonist Siyonistlerin içinden çıkmıştır. Revizyonistler, bir Yahudi devleti kurulmasının Siyonizmin amaçlarından biri olduğunu beyan etmeyi reddederek 1935 yılında Dünya Siyonist Örgütü'nden ayrıldılar. Revizyonistler, Arap nüfusunu Yahudilerin kitlesel göçünü kabul etmeye zorlamak ve bölgedeki İngiliz çıkarlarını savunmak üzere Filistin'de bir Yahudi Ordusu kurulması fikrini savunuyorlardı. Revizyonist Siyonizm zaman içinde evrilerek İsrail'de 1977 yılından bu yana birçok hükümetin ana ortağı olan Likud Partisi'ne dönüşmüştür. Pati, İsrail'in Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki kontrolünü sürdürmesini savunmakta ve Arap-İsrail anlaşmazlığında sert bir çizgi izlemektedir. 2005 yılında, Likud işgal altındaki topraklar üzerinde bir Filistin Devleti kurulması konusunda bölünmüş ve barış görüşmelerinden yana tavır koyan parti üyeleri Kadima Partisi'ni kurmuştur.

Dini Siyonizm [değiştir]

1920'li ve 1930'lu yıllarda, Haham Abraham Izak Kook (ilk Filistin Hahambaşısı) ve oğlu Haham Zevi Judah Kook, din karşıtlığını ima eden unsurlarını reddettikleri Siyonizmin birçok idealinde muazzam bir dini ve geleneksel değer gördüler. Siyonizmin pozitif ideallerini uygun şekilde kucaklayacak ve Ortodoks ve laik Yahudiler arasında bir köprü vazifesi yapacak bir Ortodoks Yahudilik kolu kurmayı amaçladılar.
Her ne kadar diğer Siyonist gruplar zaman içinde milliyetçiliklerinde yumuşamaya gitmişlerse de, Altı Gün Savaşı'nın kazanımları, dini Siyonizmi İsrail siyasi yaşamında önemli bir konuma getirmiştir. Günümüzde Ulusal Dini Parti ve Gush Emunim ile ilişkilendirilen Dini Siyonistler, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimleri konusunda ve Kudüs'ün Eski Şehir olarak adlandırılan bölümünün Yahudilerin kontrolü altına alınmasına yönelik çabalarda ön plana çıkmıştır.
Büyük ölçüde Modern Ortodoksları barındıran Dini Siyonizm, artan sayıda (daha geleneksel) Ultra-Ortodoks Yahudiyi de içine almaktadır. Sefarad partisi Şas Siyonist hareket ile doğrudan ilişkili olmamakla birlikte genel olarak bir Ultra-Ortodoks gündem izlemektedir.

Siyonist inançların özellikleri [değiştir]

Siyonizm kendini Antisemizmin her şekli ile mücadele etmeye adamıştır. Bazı Siyonistler, Antisemitizmin asla yok olmayacağına (ve Yahudilerin her yaptıklarında bunu akıllarında tutması gerektiğine) inanırken, diğerleri Siyonizmi Antisemitizmin ortadan kaldırılmasında bir araç olarak görmektedir.[11]
Siyonistler, antik Yahuda'da Yahudilerin özgür olduğu koşullar altında gelişen bir Sami dili olan İbranice'yi konuşmayı tercih ederken, dili modernize etmiş ve günlük kullanıma uygun hale getirmişlerdir. Siyonistler kimi zaman Hıristiyan zulmünün etkisi altında gelişen bir dil olarak değerlendirdikleri Yidiş'i konuşmayı reddetmişlerdir. İsrail'e göç ettikten sonra, birçok Siyonist diyasporadaki anadilini konuşmayı reddetmiş ve İbranice yeni isimler almıştır.
Eliezer Schweid'a göre, Diyaspora'daki yaşamın reddi, Siyonizmin merkezi ilkelerinden biridir.[12] Bu tavrın altında, Diyaspora'nın Yahudi bireyin ve ulusal yaşamın tam anlamıyla olgunlaşmasını kısıtladığı hissi yatmaktaydı.

Tarihçe [değiştir]

Her ne kadar İsrail Diyarı'nda (Eretz Yisra'el) her zaman bir Yahudi cemaati bulunmuşsa da, M.S. 1. yüzyıldan itibaren, Yahudilerin çoğunluğu sürgünde yaşamıştır. Yahudilik inanışına göre, Eretz Yisra'el ya da diğer adıyla Siyon, Tevrat'ta Tanrı tarafından Yahudilere vaat edilmiş bir ülkedir. İkinci yüzyıldaki Bar Kokhba ayaklanmasının ardından, Romalılar Yahudileri Filistin'den sürmüş, Yahudi diyasporası da bu şekilde ortaya çıkmıştır.
On dokuzuncu yüzyılda, Yahudilik içinde Filistin'e dönüşe destek veren akımın popülerliği de artmıştır. Siyonizm öncesi Aliyah ile, Yahudiler, Siyonizmin fiilen başladığı yıl olarak kabul edilen 1897 yılından önce de Filistin'e göç ediyorlardı.[13] Aktif Siyonizm'in başlangıcı kabul edilen 1897 yılından önce dahi Yahudilerin Filistin topraklarına göç ettiği görülmüştür.[14].
Filistin'e ciddi Yahudi göçü 1882 yılında başlamıştır. Göçmenlerin çoğu, sık sık gerçekleştirilen pogromlardan ve devlet yönetimindeki baskılardan kaçtıkları Rusya'dan geliyordu. Bu gruplar, Batı Avrupa'daki Yahudi hayırseverlerden gelen mali destek ile bir dizi tarımsal yerleşim alanı oluşturdular. Rus Devrimi ve Nazi zulmünün başlaması ile de yeni Aliyahlar gerçekleştirilmiştir.
1890'lı yıllarda, Theodor Herzl Siyonizme yeni bir ideoloji ve fiili aciliyet katarak, Dünya Siyonist Örgütü'nün (WZO) oluşturulduğu 1897 yılında İsviçre'nin Basel şehrinde düzenlenen ilk kongrenin toplanmasını sağladı.[15] Herzl'in amacı, Yahudi devleti hedefinin elde edilmesi için gerekli hazırlık niteliğindeki adımları başlatmaktı. Herzl'in Filistin'i hakimiyeti altında tutan Osmanlı yöneticileri ile bir siyasi anlaşma yapma teşebbüslerinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine başka hükümetlerin desteği arandı. Filistin'de küçük ölçekli yerleşimlere destek veren WZO, Yahudilik duygusu ve bilincini güçlendirmeye ve dünya çapında bir federasyon kurmaya odaklandı.
Dinlere göre Filistin nüfusu[16]
Yıl Müslümanlar Yahudiler Hıristiyanlar Diğerleri
1922 486.177 83.790 71.464 7.617
1931 493.147 174.606 88.907 10.101
1941 906.551 474.102 125.413 12.881
1946 1.076.783 608.225 145.063 15.488

Uzun bir devlet yönetiminde soykırım ve etnik temizleme ("pogromlar") siciline sahip olan Rus İmparatorluğu, yaygın şekilde Yahudi halkının tarihi düşmanı olarak kabul edilmekteydi. Lider kadrosunun büyük bölümü Almanca konuşanlardan oluştuğu için, Siyonist hareketin merkezi de Berlin'de bulunuyordu. Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcında, Yahudilerin (ve Siyonistlerin) büyük bölümü Rusya'ya karşı verdiği savaşta Almanya'nın safında yer aldı.
Rusya'dan gelen Yahudi göçmen Chaim Weizmann'ın yürüttüğü lobicilik çalışmaları ve Amerikan Yahudilerinin Amerika Birleşik Devletleri'ni Almanya'ya destek vermeye teşvik edeceği endişesi Britanya hükümetini 1917 yılında Balfour Deklarasyonu'nu kaleme almaya sevk etti. Deklarasyon, Filistin'de bir Yahudi anavatanı kurulmasını onaylıyordu. Ayrıca, Britanya saflarında Filistin'de savaşmak üzere de Siyonistlerden oluşan Jabotinski komutasında bir askeri birlik kuruldu. 1922 yılında, Milletler Cemiyeti, Britanya'ya verdiği mandada söz konusu deklerasyonu kabul etti:
Manda (…) önsözde de belirtildiği gibi, Yahudiler için bir ulusal vatan kurulmasını ve kendi kendini yöneten kurumların oluşturulmasını ve ırkı ve dini ne olursa olsun, Filistin'de yaşayan herkesin medeni ve dini haklarını güvence altına alacaktır. [17]
Balfour Deklarasyonu'nun çıkarılmasında oynadığı rol, Weizmann'ın hareketin lideri olarak seçilmesinin de önünü açtı. Weizmann, 1948 yılına kadar bu görevde kaldı.
Britanya Manda Yönetimi Filistin'e daha yüksek sayıda Yahudinin göç etmesine ve Yahudiler tarafından bölgedeki toprak ağalarından daha fazla arazi satın alınmasına yol açtı. Bunun sonucunda, yerel halkın topraksız kalması bölgedeki (çoğu zaman bizzat araziyi satan toprak ağalarının önderliğinde gelişen) huzursuzluğu körükledi. 1920, 1921 ve 1929 yıllarında yaşanan ayaklanmalara kimi zaman Yahudilere yönelik katliamlar da eşlik etti. Kurbanlar çoğunlukla Siyonist olmayan Ortodoks Yahudilerdi. Britanya ilkesel düzeyde Yahudilerin göçünü desteklemekle birlikte, Arapların çıkarttığı şiddet olaylarından ötürü Yahudi göçüne kısıtlamalar getirmiştir.
Hitler'in 1933 yılında Almanya'da iktidara gelmesinin ardından, 1935 yılında kabul edilen Nürnberg Yasaları Almanya Yahudilerini (daha sonraları da Avusturya ve Çek Yahudilerini) ülkesiz mülteciler haline getirdi. Benzer kurallar, Nazilerin Avrupa'daki müttefikleri tarafından da uygulanmıştır. Zaman içinde Yahudi göçünde yaşanan artış ve Arap dünyasına yönelik Nazi propagandasının etkisi ile Filistin'de 1936-1939 Arap ayaklanması yaşandı. Britanya durumu araştırmak için Peel Komisyonu'nu kurdu. Avrupa'daki Yahudilerin durumunu dikkate almayan komisyon, iki devletli bir çözüm ve halkların zorunlu transferi yönünde bir çağrıda bulundu. Ancak, Britanya bu çözümü reddederek yerine 1939 tarihli Beyaz Kitap'ı uygulamaya koydu. Beyaz Kitap, Yahudi göçüne 1944 yılı itibariyle son verilmesini ve Yahudi göçmenlerin sayısının 75.000 ile sınırlandırılmasını planlıyordu. İngilizler, Manda yönetiminin sonuna kadar bu politikayı sürdürdüler.
Filistin'deki Yahudi cemaatinin büyümesi ve Avrupa'daki Yahudi varlığının muazzam bir yıkıma uğraması, Dünya Siyonist Örgütü'nün de devredışı kalmasına neden oldu. Amerikalı Siyonistlerin para yardımı ve Washington'daki nüfuzları ile destek verdiği, David Ben-Gurion'un liderliğindeki Filistin için Yahudi Ajansı, kendi politikalarını giderek artan şekilde dikte ettirmeye başladı.
İkinci Dünya Savaşı ve Holokost'un (Yahudi Soykırımı) ardından, başta Holokost'tan kurtulmuş olanlar olmak üzere, ülkesiz Yahudilerden oluşan muazzam bir dalga Britanya'nın belirlediği kurallara meydan okuyarak küçük teknelerle Filistin'e göç etmeye başladı. İngilizler, (aralarında çok sayıda öksüz kalmış çocuğun da bulunduğu) bu Yahudileri ya Kıbrıs'ta hapsetmiş, ya da Britanya kontrolü altındaki Almanya'daki Müttefik İşgal Bölgeleri'ne göndermiştir. Bu ise, Siyonizmin tüm Yahudilerden destek bulması ve Amerikan Kongresi'nin Britanya'ya ekonomik yardım verilmesini reddetmesi ile sonuçlandı. Siyonist grupların Filistin'de İngilizlere yönelik saldırılarına ek olarak, imparatorluğu iflasın eşiğine gelmiş olan Britanya konuyu yeni kurulan Birleşmiş Milletler'e havale etmek zorunda kaldı.
Birleşmiş Milletler Paylaşım Planı (1947)
1947 yılında, Birleşmiş Milletler Filistin Özel Komitesi (UNSCOP) Filistin'in batısının bir Yahudi devleti, bir Arap devleti ve Kudüs'ü çevreleyen BM kontrolü altındaki bir bölge (Coprus separatum) olmak üzere üçe bölünmesini yönünde tavsiyede bulundu.[18] Bu taksim planı, 29 Kasım 1947 tarihinde, 181 Sayılı Birleşmiş Milletler Genel Kurul Kararı ile, 33 lehte, 13 aleyhte ve 10 çekimser oy ile kabul edildi. Oylamanın sonucu, Yahudilerin çoğunlukta olduğu şehirlerin sokaklarında kutlandı.[19]
Filistinli Araplar ve Arap devletleri BM kararını reddederek tek bir devlet oluşturulmasını ve Yahudi göçmenlerin Filistin'den çıkartılmasını talep ettiler. 14 Mayıs 1948 tarihinde, Britanya mandasının sona ermesinin hemen ardından, Ben-Gurion'un liderliğindeki Yahudi Ajansı İsrail Devleti'nin kuruluşunu ilan etti ve aynı gün yedi Arap ülkesinin orduları İsrail'i istila etti. Savaş yüzünden yaklaşık 711.000 Filistinli Arap[20] yaşadıkları toprakları terk etmek, 850.000 Yahudi de Arap dünyasından büyük bir çoğunlukla İsrail'e göç etmek zorunda kaldı.
İsrail Devleti'nin kuruluşundan bu yana, Dünya Siyonist Örgütü genellikle Yahudilerin İsrail'e göç etmeye teşvik edilmesi ve yardımcı olunmasına adanmış bir örgüt olarak işlev görmüştür. Örgüt, diğer ülkelerde İsrail'e siyasi destek sağlamış olsa da, İsrail'in iç politikasında küçük bir rol oynamıştır.
Hareketin 1948 yılından bu yana kaydettiği önemli başarılar arasında, göç eden Yahudilere lojistik destek sağlanması ve en önemlisi, Sovyetler Birliği'ni terk etme ve dinlerini özgür bir şekilde uygulama hakkı konusundaki mücadelelerinde Sovyet Yahudilerine yardım edilmesi de vardır.

Herzl'in II. Abdülhamid'e teklifi [değiştir]

Theodor Herzl, dönemin sultanı II. Abdülhamid'e Kont Nevlinski (bir Leh soylusu, II. Abdülhamit'in şahsi dostu) aracılığla Filistin'e özerklik ve Musevi ikametliği ister. Buna karşılık şu taahhütlerde bulunur:
  1. Osmanlı Devleti’nin 33 milyon İngiliz altınına ulaşan borçlarının tamamını ödeyelim.
  2. İmparatorluğu korumak için 120 milyon altın Frank’a mal olacak deniz filosu yaptıralım.
  3. Devletin mali durumunu canlandırmak için 35 milyon altın lira faizsiz borç verelim.
Ancak, II. Abdülhamit teklifi kabul etmez ve şu yanıtı verir:
"...Bu meselede (Theodor Herzl) ikinci bir adım daha atmasın. Ben bir karış toprağı dahi satmam. Zira bu vatan bana ait değil, milletime aittir. Milletim bu vatanı kanlarıyla mahsûldar kılmıştır. O, bizden ayrılıp uzaklaşmadan tekrar kanlarımızla örteriz..."[21]
Tarih araştırmalarında Prof. Dr. Vahdettin Ergin tarafından ortaya çıkarılan yeni belgeler ışığında Abdülhamid ve yakın çevresi ile Siyonizm'in en önemli ismi olan Herzl arasında 1896'dan başlayarak altı sene boyunca yoğun temaslar yaşandığı kanıtlanmıştır. Theodore Herzl, Osmanlı Arşivleri'ndeki belgelere göre, Sultan Abdülhamid ile görüşmüş ama bu görüşme sırasında Herzl'in Filistin'de bir Yahudi Osmanlı Arşivleri'nden 19 Nisan 1900 tarihli bir belge Yahudi göçüne izin verilmiyor (İ.HUS.81/1317Z.48)
Prof. Dr. Vahdettin Engin vatanı kurulması, dolayısıyla da Abdülhamid'in bu talebi tek bir cümleyle reddetmesi gibisinden bir olay yaşanmamış; Abdülhamid, aksine, "Filistin'e değil, Mezopotamya'ya yerleşin" demiştir.[kaynak belirtilmeli] Herzl, Sultan Abdülhamid'e daha sonra, 16 Şubat 1902'de gönderdiği bir mektupta bu görüşmenin ayrıntılarını hatırlatıyordu. Herzl, "Majesteleri, memleketinde yaşayan Yahudiler'e gösterdiği âlicenaplığı mazlum ve mağdur durumda bulunan diğer Yahudiler'e de göstermekte, onları bir peder gibi himaye altına almakta ama toplu olarak bir yerde yaşamaları yerine, değişik bölgelerde bulunmalarına izin vermektedirler" diye yazmaktaydı.[kaynak belirtilmeli]
Prof. Dr. Vahdettin Engin'in ortaya çıkardığı belgelerde, bu görüşmenin ve diğer temasların ayrıntıları açıkça görülüyor: Herzl, Yahudiler için "toprak" istemiyor, toprak satın almak gibi bir talepte de bulunmuyor, aksine Filistin'de "özerk" bir Yahudi devletine izin verilmesini istiyor. Abdülhamid ise, Yahudiler'in Filistin yerine Mezopotamya'ya yerleşmelerini ama tek bir yerde değil, değişik bölgelerde yaşamalarına sıcak bakabileceğini söylüyor.[kaynak belirtilmeli]

Siyonizme yönelik muhalefet ve eleştiriler [değiştir]

1920'li yıllarda, Siyonist hareketin giderek daha laik bir kimliğe bürünmesi, bazı Ortodoks Yahudi gruplarının da muhalefetini çekmiştir. Harekete, İslami kuruluşlar ve milliyetçi Arap örgütlerinin yanı sıra, kimi asimile olmuş Yahudiler ve Siyonizmin Britanya'nın Hindistan'daki kalabalık Müslüman tebaası ile ilişkilerine zarar vereceği endişesini taşıyan İngiliz emperyalistlerinin de muhalefeti ile karşılaştı. Zaman zaman Marksist örgütler de çeşitli nedenlerden ötürü Siyonizme karşı çıkmışlardır.
İsrail'de, 1930'lu ve 1940'lı yıllarda başını şair Yonatan Ratoş'un çektiği Kenancı hareket, "İsraillilik"in etnik kimlikler üstü bir milliyet olması gerektiği fikrini savunmuştur.
Yirminci yüzyılın son çeyreğinde, İsrail'deki klasik milliyetçilikte bir düşüş yaşandı. Bu ise, neo-Siyonizm ve post-Siyonizm gibi iki karşıt hareketin yükselmesine yol açtı. Her iki hareket de, aslında dünya çapında rastlanan bir görüngünün İsrail'e uyarlanmış haliydi: (1) küreselleşmenin, bir pazar toplumunun ve liberal kültürün yükselişi ve (2) yerel bir tepki.[22] Neo-Siyonizm ve post-Siyonizm, bir yandan "klasik" Siyonizm ile belirli özellikleri paylaşırken, diğer yandan da halihazırda Siyonizmde mevcut olan birbirine muhalif ve taban tabana zıt kutupları vurgulamaları ile birbirinden ayrılmaktadır. "Neo-Siyonizm, Siyonist milliyetçiliğin kurtarıcılık ve adanmışlık boyutlarına vurgu yaparken, post-Siyonizm ise normalleşme ve evrenselcilik boyutlarının altını çizer."[23]

Marcus Garvey ve Siyah Siyonizm [değiştir]

Siyonistlerin, Filistin'de Yahudiler için bir Ulusal Anavatan oluşturulmasına Britanya'nın desteğini kazanmaya yönelik çabalarının başarı ile sonuçlanmasından etkilenen Jamaikalı milliyetçi Marcus Garvey, Afrika asıllı Amerikalıların Afrika'ya dönmesine adanmış bir hareket başlattı. 1920 yılında, Harlem'de yaptığı bir konuşmada, Garvey şunları söylüyordu: "diğer ırklar —Yahudiler Siyonist hareket, İrlandalılar ise İrlanda hareketi yoluyla— davalarını başarıya ulaştırmak için uğraştılar ve ben de bedeli ne olursa olsun, Zencilerin menfaatlerinin gözetilmesini sağlamak için uygun şartları yaratmaya karar verdim."[24] Garvey, Amerikalı Siyahların Afrika'ya göç etmesi için uygun şartları yaratmak amacıyla, Black Star Line adlı bir gemicilik şirketi kurduysa da, çeşitli sebeplerden ötürü bu girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Ortaya attığı fikirler, Jamaika'da Rastafaryanizme, Siyah Yahudilere ve[25] İsrail'e yerleşmeden önce Liberya'ya taşınan Kudüs'ün Afrikalı İbrani İsrailoğulları'na esin kaynağı oldu.

Yahudi olmayanlardan Siyonizme verilen destek [değiştir]

Yahudilerin İsrail Diyarı'na dönüşüne verilen siyasi destek, Yahudi Siyonizminin bir siyasi hareket olarak resmen örgütlenmesinden de eskiye dayanır. On dokuzuncu yüzyılda, Yahudilerin Kutsal Topraklara Döndürülmesi'nin savunucularına Restorasyoncular adı verilmekteydi. Yahudilerin Kutsal Topraklara geri dönmesi, Kraliçe Victoria, Kral VII. Edward, ABD Başkanı John Adams, Güney Afrika Başbakanı General Smuts, Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Masaryk, İtalyan filozof ve tarihçi Benedetto Croce, Kızılhaç'ın kurucusu ve Cenevre Konvansiyonları'nın yazarı Henry Dunant ve Norveçli bilimadamı ve hayırsever Fridtjof Nansen gibi önde gelen isimler tarafından da yaygın olarak desteklenmiştir.
Bakan M. Cambon'un şahsında, Fransız hükümeti de resmen, "İsrailoğullarının yüzyıllar önce sürgün edilerek çıkarıldıkları topraklarda Yahudi milliyetinin yeniden doğuşunu" sağlamayı taahhüt etmiştir.
Çin'de, aralarında Sun Yat-Sen'in de bulunduğu Milliyetçi hükümetin önde gelen isimleri Yahudilerin bir Ulusal Anavatan kurma arzularına sempati ile baktıklarını ifade etmişlerdir.[26]

Siyonizmi destekleyen Hıristiyanlar [değiştir]

Siyonizm öncesinde, Yahudilerin Kutsal Topraklara dönüşü fikrinin Hıristiyanlar tarafından desteklenişi uzun bir tarihe sahiptir. Siyonizme destek veren ilk ünlü isimler arasında, Britanya Başbakanları David Lloyd George ve Arthur Balfour, ABD Başkanı Woodrow Wilson ve Siyonizme destek vermeye yönelik faaliyetleri yüzünden Britanya Ordusu tarafından Filistin'de görev yapması süresiz olarak yasaklanan Orde Wingate de bulunmaktadır. Carleton Üniversitesi'nden Charles Merkley'e göre, Hıristiyan Siyonizmi 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından kayda değer ölçüde güç kazanmıştır ve başta Amerika Birleşik Devletleri'ndekiler olmak üzere, birçok dönemselci Hıristiyan, bugün Siyonizme güçlü destek vermektedir.
Ahir Zaman Azizleri İsa Mesih Kilisesi'nin kurucusu Joseph Smith, yaşamının son yıllarında, "Yahudiler için İsrail diyarına dönme zamanı[nın] şimdi" olduğunu ilan etmiştir. 1842 yılında, Smith, Ahir Zaman Azizleri İsa Mesih Kilisesi'nin Havarilerinden Orson Hyde'ı, toprakları Yahudilerin dönüşüne adamak için Kudüs'e göndermiştir.
İsrail'e açık destek veren Hıristiyan Araplar arasında, her ikisi de Mısır doğumlu olan, İsrail'i Savunan Araplar adlı Web sitesinin kurucusu Amerikalı yazar Nonie Darwish ve Viva Israele adlı kitabın yazarı, eski Müslüman Magdi Allam da bulunmaktadır. Lübnan doğumlu Amerikalı Hıristiyan gazeteci ve Gerçek için Amerikan Kongresi'nin kurucusu Brigitte Gabriel, Amerikalıları "Amerika, İsrail ve Batı medeniyetini savunmak için korkusuzca seslerini duyurmaya" çağırmaktadır.[27]

Siyonizme destek veren Müslümanlar [değiştir]

1873 yılında, İran Şahı Nasıreddin Şah, gerçekleştirdiği Avrupa seyahati sırasında aralarında Sir Moses Montefiore'nin de bulunduğu Britanyalı Yahudi liderleri ile bir araya geldi. Görüşme sırasında, İran şahı Yahudilerin toprak satın alarak burada Yahudi halkı için bir devlet kurmalarını tavsiye etmişti.[28]
Bugünkü Ürdün kraliyet ailesinin atalarından ve Osmanlı Türklerine karşı Arap direnişinin lideri (Osmanlı karşıtı Yahudi direnişi ile birlikte) Mekke Şerifi Hüseyin bin Ali, Birinci Dünya Savaşı sırasında, "Bu ülkenin kaynakları bakir topraklardır ve bu Yahudi göçmenler tarafından [Avrupa'dan getirecekleri teknoloji ile] işlenecektir" demiş, Yahudilere abna'ihelasliyin (toprakların "öz evlatları") olarak adlandırmıştır.[29] Hiçbir zaman hayata geçirilmeyen 1919 tarihli, Faysal-Weizmann Anlaşması'nda, oğlu Emir Faysal, "Onların [Siyonist] ulusal arzularını gerçekleştirilmesinin en emin yolu, Arap devletlerinin ve Filistin'in gelişmesinde mümkün olan en yakın işbirliği yoluyladır" diyen bir bildiriye imza atmıştır. Faysal'ın 1919 yılında şunları söylediği Araplar tarafından aktarılır: "Araplar, özellikle de aramızdaki eğitimli kişiler, Siyonist harekete en derin sempati ile bakarlar… Yahudilere evlerine kalpten bir hoş geldin diyeceğiz… Hep birlikte ıslah edilmiş ve gözden geçirilmiş bir Yakın Doğu için çalışıyoruz ve iki hareket birbirini tamamlıyor. Yahudi hareketi emperyalist olmayan, milliyetçi bir harekettir… Nitekim, bu iki hareketten hiçbirinin diğeri olmadan gerçek bir başarıya ulaşabileceğine inanmıyorum." (örneğin. Birleşik Krallık'ın Filistin Kraliyet Komisyonu Raporu'nda, Faysal'ın yaşamında sıtmanın yaygın olduğu (örn. s. 233, s. 259) ve Yahudi göçmenlerin bataklıkları kurutarak sıtmayı yayan sivrisinekleri öldürdüklerinin altı çizilir.)[30] Günümüzde halen yayınlanmakta olan El-Ahram gazetesinin editörünün bu konuda yazdıkları Faysal'ın sözlerinden pek farklı değildi: "Siyonistler ülke için gereklidir: Beraberlerinde getirecekleri para, bilgi ve zeka ve belirleyici özelliklerinden olan çalışkanlıkları ile hiç şüphesiz ülkenin yeniden canlanmasına katkıda bulunacaklardır."[31]
İtalyan Müslüman Meclisi lideri ve İslam-İsrail Derneği eş kurucusu Şeyh Abdul Hadi Palazzi ve Kanadalı İmam Halil Muhammed, Kur'an'ın Siyonizmi desteklediğini belirtir.[32] Siyonizmi destekleyen diğer Müslümanlar arasında, Pakistanlı gazeteci Tashbih Sayyed ve Bangladeşli gazeteci Salah Choudhury de bulunmaktadır. 2003 yılından bu yana hapiste olan Choudhury ölüm cezası ile karşı karşıyadır.[33]
Dönem dönem, Kürtler ve Berberiler gibi kimi Arap olmayan Müslümanlar da Siyonizm'e destek verdiklerini belirtmişlerdir.[34] [35] [36]

Ayrıca bakınız [değiştir]

Kaynakça [değiştir]

  1. ^ "Başlangıçta Filistin'de bir Yahudi ulusal veya dini topluluğu oluşturulmasını, sonrasında da modern İsrail'in desteklenmesini amaçlayan bir uluslararası hareket." "Siyonizm," Webster's 11th Collegiate Dictionary). Ayrıca bakınız, "Siyonizm" Encyclopedia Brittanica'da, "Yahudilerin kadim memleketi Filistin'de bir Yahudi ulus-devleti yaratılması ve bunun desteklenmesi amacını taşıyan Yahudi milliyetçi hareketi" olarak, The American Heritage Dictionary of the English Language, Dördüncü Baskı'da da, "On dokuzuncu yüzyıl sonunda artan Antisemitizme tepki olarak çıkmış ve Filistin'de yeniden bir Yahudi anavatanı kurmayı amaçlamış bir Yahudi Hareketi. Modern Siyonizm, İsrail devletinin desteklenmesi ve kalkınması ile ilgilenmektedir," şeklinde tanımlanmaktadır.
  2. ^ "… Kral Davud'un ilk Yahudi ulusuna şekil verdiği Siyon'dan" (Friedland, Roger ve Hecht, Richard To Rule Jerusalem, s. 27).
  3. ^ "Mesih inancının ima ettikleri ve yankıları ile son derece büyük bir siyasi güce sahip olduğu ve siyasi otorite, ülke egemenliği ve bir halk olarak Yahudilerin kaderine yönelik dini inancın son derece yaygın ve şiddetli çekişmelere konu olduğu İkinci Tapınak döneminin sonlarından itibaren, Yahudi ulusunun sosyal ve kültürel bir gerçeklik olduğu açık bir şekilde görülmektedir." (Roshwald, Aviel, "Jewish Identity and the Paradox of Nationalism," içinde Berkowitz, Michael (der.) Nationalism, Zionism and Ethnic Mobilization of the Jews in 1900 and Beyond, s. 15).
  4. ^ Wylen, Stephen M. Settings of Silver: An Introduction to Judaism, Second Edition, Paulist Press, 2000, p. 392). Calaprice, Alice. The Einstein Almanac, Johns Hopkins University Press, 2004, p. xvi.
  5. ^ A.R. Taylor, 'Vision and intent in Zionist Thought', in 'The transformation of Palestine', ed. by I. Abu-Lughod, 1971, ISBN 0-8101-0345-1, p. 10
  6. ^ Walter Laqueur (2003) The History of Zionism Tauris Parke Paperbacks, ISBN 1-86064-932-7 p 40
  7. ^ A national liberation movement: Rockaway, Robert. Zionism: The National Liberation Movement of The Jewish People, World Zionist Organization, January 21, 1975, accessed August 17, 2006). Shlomo Avineri:(Zionism as a Movement of National Liberation, Hagshama department of the World Zionist Organization, December 12, 2003, accessed August 17, 2006). Neuberger, Binyamin. Zionism - an Introduction, Israeli Ministry of Foreign Affairs, August 20, 2001, accessed August 17, 2006).
  8. ^ De Lange, Nicholas, An Introduction to Judaism, Cambridge University Press (2000), p. 30. ISBN 0-521-46624-5.
  9. ^ Source: A survey of Palestine, prepared in 1946 for the Anglo-American Committee of Inquiry, Volume II page 907 HMSO 1946.
  10. ^ http://www.hagshama.org.il/en/resources/view.asp?id=497&subject=43
  11. ^ Bu görüşe dair bir örnek için, bakınız, The New Anti-Zionism and the Old Antisemitism: Transformations. Yazan: Raphael Jospe http://www.hagshama.org.il/en/resources/view.asp?id=2095 16-11-2008 tarihinde erişilmiştir.
  12. ^ E. Schweid, ‘Rejection of the Diaspora in Zionist Thought’, in ‘’Essential Papers onZionsm, ed. By Reinharz & Shapira, 1996, ISBN 0-8147-7449-0, p.133
  13. ^ http://www.lds.org/churchhistory/0,15478,3900-1,00.html#FlashPluginDetected
  14. ^ C.D. Smith, 2001, 'Palestine and the Arab-Israeli conflict', 4th ed., ISBN 0-312-20828-6, p. 1-12, 33-38
  15. ^ Zionism & The British In Palestine, by Sethi,Arjun (University of Maryland) January 2007, accessed May 20, 2007.
  16. ^ Anonymous (03.09.1947). "REPORT TO THE GENERAL ASSEMBLY, VOLUME 1". UNITED NATIONS SPECIAL COMMITTEE ON PALESTINE. 30.06.2008 tarihinde erişilmiştir.
  17. ^ League of Nations Palestine Mandate, July 24, 1922, sateofisrael.com/mandate
  18. ^ United Nations Special Committee on Palestine; report to the General Assembly, A/364, 3 September 1947
  19. ^ Three minutes, 2000 years, Video from the Jewish Agency for Israel, via YouTube
  20. ^ General Progress Report and Supplementary Report of the United Nations Conciliation Commission for Palestine, Covering the period from 11 December 1949 to 23 October 1950, GA A/1367/Rev.1 23 October 1950
  21. ^ Mustafa Armağan, Abdülhamit'in Kurtlarla Dansı, s.165
  22. ^ Uri Ram, The Future of the Past in Israel - A Sociology of Knowledge Approach, in Benny Morris, Making Israel, p.224.
  23. ^ Steve Chan, Anita Shapira, Derek Jonathan, Israeli Historical Revisionism: from left to right, Routledge, 2002, p.58.
  24. ^ Negro World 6 March 1920, cited in http://www.international.ucla.edu/africa/mgpp/lifeintr.asp (accessed 29/11/2007).
  25. ^ BlackJews.org - A Project of the International Board of Rabbis
  26. ^ Goldstein, Jonathan (1999), "The Republic of China and Israel", in Goldstein, Jonathan, China and Israel, 1948-1998: A Fifty Year Retrospective, Westport, Conn. and London: Praeger, s. 1-39
  27. ^ anonymous. "Mission/Vision". American Congress for Truth. 17.04.2008 tarihinde erişilmiştir.
  28. ^ World Jewish Congress
  29. ^ Al-Qibla, 23 March, 1918.
  30. ^ Letter to Harvard law professor, future Supreme Court Justice Felix Frankfurter dated 3 March, 1919.
  31. ^ Neville Mandel, Attempts at an Arab-Zionist Entente: 1913-1914; Middle Eastern Studies, April 1965; p. 243.
  32. ^ Glazov, Jamie. "The Anti-Terror, Pro-Israel Sheikh" FrontPage Magazine, 12 Eylül 2005. "Kur'an'da, Allah'ın İsrail Diyarı'nı İsrailoğulları'na verdiğini ve buraya yerleşmelerini (Maide, 21) ve Kıyamet Günü'nden önce, İsrailoğullarını farklı ülke ve milletlerden toplayarak Toprakları'nı yeniden almalarını sağlayacağı (Isra, 104) konusunda mesajlar buldum. Dolayısıyla, Kur'an'a riayet eden bir Müslüman olarak, İsrail Devleti'nin varlığına karşı çıkmanın Tanrı kelamına karşı çıkmak olduğuna inanıyorum."
  33. ^ Freund, Michael (08.08.2008). "Pro-Israel editor goes on trial in Bangladesh". Jerusalem Post. 25.08.2008 tarihinde erişilmiştir.
  34. ^ "Islam, Islam, Laïcité, and Amazigh Activism in France and North Africa" (2004 paper), Paul A. Silverstein, Department of Anthropology, Reed College
  35. ^ WHY NOT A KURDISH-ISRAELI ALLIANCE? (Iran Press Service)
  36. ^ "Berbers, Where Do You Stand on Palestine?". MEMRI (26.02.2009). 05.03.2009 tarihinde erişilmiştir.

Siyon Liderlerinin Protokolleri: Zaman Çizelgesi



Bu zaman çizelgesi, modern zamanların en çok dağıtılan Yahudi karşıtı yayını The Protocols of the Elders of Zion’un (Siyon Liderlerin Protokolleri [kısaca Protokoller olarak bilinir]) kronolojisidir.
Yahudi liderlerin gizli toplantılarının kaydı olduğu varsayılan Protokoller, sözde dünyayı yönetme komplosunu anlatır. Komplo ve Siyon Liderleri denilen liderler asla var olmamıştır. Protokoller, birçok kez aldatma oldukları kanıtlanmasına karşın, Yahudi nefretini yaymaya çalışanlara ilham vermeye devam etmektedir.
1864
Fransız politika eleştirmeni Maurice Jooy The Dialogue in Hell Between Machiavelli and Montesquieu. (Machiavelli ile Montesquieu arasında Cehennemde Diyaloglar) adlı kitabı yazdı. Joly’nin kitabında Yahudilerden hiç bahsedilmez ama Protokoller’in büyük bir kısmı onda bulunan fikirler temel alınarak oluşturulmuştur.
1868
Prusyalı yazar Hermann Goedsche, on iki İsrail grubunun Prag Yahudi mezarlığında gizlice toplandığını anlatan Biarritz romanını yayınladı. Goedsche'nin kitabı da, Joly'ninki gibi Protokoller’in uydurulmasında kullanılan fikirleri içeriyordu.
1897–1899
Protokoller’in kökeni hâlâ tartışma konusu olmasına karşın, Paris'te bulunan Rusya gizli polisi (Okhrana) yabancı şube şefi Pyotr Rachovsky yönetiminde uydurulmuş olması pek muhtemeldir.
1903
Protokoller’in, St. Petersburg, Rusya’daki Znamya (Manşet) gazetesinde kısaltılmış bir şeklini yayınlandı.
1905
Rus gizemcisi Sergei Nilus, Protokoller’i, The Great in the Small: The Coming of the Anti-Christ and the Rule of Satan on Earth. (Küçükteki Büyük: Hıristiyan Karşıtlarının Gelişi ve Yeryüzünde Şeytan Yönetimi) adlı kitabına ek olarak aldı. 1917 itibarıyla, Nilus Rusya'da Protokoller’in 4 baskısını yayınladı.
1920
Protokoller’in, Rusça dışında bir dilde ilk baskısı Almanya’da çıkarıldı.
1920
Protokoller Polonya, Fransa, İngiltere ve Birleşik Devletler’de yayınlandı. Bu baskılar Rus İhtilalinin suçlusu olarak Yahudi komplosunu gösteriyordu ve Bolşevikliğin batıya yayılacağı uyarısını yapıyordu.
1920
İngiliz diplomat ve gazeteci, Lucien Wolf, The Jewish Bogey and the Forged Protocols of the Learned Elders of Zion (Yahudi Korkusu ve Bilinen Siyon Liderlerinin Sahte Protokolleri) adlı yayınında, Protokoller’in sahte bir intihal olduğunu gösterdi.1920

Otomobil üreticisi Henry Ford'un sahip olduğu Dearborn Independent Protokoller’in Amerikan versiyonu olan The International Jew (Uluslararası Yahudi) adlı kitabı. The International Jew (Uluslararası Yahudi) bir düzineden fazla dile çevrildi.
16–18 Ağustos, 1921
Gazeteci Phillip Graves, London Times’ta yazdığı makale dizilerinde Protokoller’in intihal olduğunu gösterdi.
1921
New York Herald muhabiri Herman Bernstein The History of a Lie: The Protocols of the Wise Men of Zion, (Bir Yalanın Tarihi: Siyon Bilgelerinin Protokolleri) adlı kitabı yayınladı, Amerikalı okuyuculara Protokoller’in bir aldatmaca olduğunu ilk kez gösterdi.
1923
Nazi teorisyeni Alfred Rosenberg, The Protocols of the Elders of Zion and Jewish World Policy’yi (Siyon Liderlerinin Protokolleri ve Yahudi Dünya Politikası) yazdı. Rosenberg’in kitabı geniş kitlelere ulaştı ve bir yıl içinde üç kez basılması gerekti.
1924
Alman Yahudi Gazeteci Benjamin Segel, Die Protokolle der Weisen von Zion, kritisch beleuchtet (Siyon Liderlerin Protokolleri, Eleştirel Aydınlanma) kitabında Protokoller’in sahte olduğunu gösterdi.
1924
Daha sonra Kamu Aydınlanma ve Propaganda Nazi Bakanı olan, Joseph Goebbels günlüğüne şunu yazdı: “Siyon Bilgelerinin Protokolleri’nin bir sahtekarlık olduğuna inanıyorum. Bununla birlikte, Protokoller’in özüne inanıyorum ama gerçek olaylara dayandığına inanmıyorum”.
1925–26
Hitler eseri Kavgam’da şunu yazar: “Bu insanların bütün varlığının Siyon Bilgelerinin Protokolleri tarafından gösterilen sürekli bir yalanın temeline dayanması sürdükçe, Yahudiler tarafından sonsuz nefret edildi. . . . Bu kitap insanların ortak malı olduğunda, Yahudi tehdidi kırılmış olarak değerlendirilebilir”.
1927
Henry Ford, “büyük yalan” olarak kabul ettiği Protokoller’i yayınladığı için kamuya bir özür sundu. Ford, The International Jew'in (Uluslararası Yahudi) kalan kopyalarının yakılmasını emretti ve denizaşırı yayıncılardan kitabın basımını durdurmalarını istedi. Ford’un yabancı yayıncılara verdiği direktifler görmezden gelindi.
1933
Naziler Almanya'da iktidara geldi. Nazi Partisi, II. Dünya Savaşı başlamadan önce Protokoller’in en az 23 baskısını yayınladı.
1935
İsviçre Bern’de, bir İsveç Nazi partisinin, Nazi yanlısı kanıt olarak Protokoller’i dolaştırmasına karşı mahkeme açıldı. Duruşmanın yargıcı Walter Meyer, Protokoller’i “saçma manasız” olarak nitelendirdi.
1938
“Radyo Papazı” Peder Charles E. Coughlin, Protokoller’i gazetesi Social Justice’ta (Sosyal Adalet) dizi hâlinde yayınladı.
1943
Protokoller’in bir baskısı Alman işgalindeki Polonya’da yayınlandı.
1964
A.B.D Senatosu Adalet Komitesi The Protocols of the Elders of Zion: A “Fabricated” Historic Document (Siyon Liderlerinin Protokolleri “Üretilmiş” Bir Tarihi Belge) başlıklı bir rapor yayınladı. Komite kararı: “Alt Komite, Protokoller’i yayanların, Amerika halkı arasında nefret ve ihtilaf oluşturarak Amerikan olmayanlara karşı önyargıyı yayanlar olduğuna inanmaktadır”.
1974
Protokoller, Hindistan’da International Conspiracy Against Indians. (Hintlilere Karşı Uluslararası Komplo) başlığı altında yayınlandı.
1985
Protokoller’in, İslami Propaganda Örgütü tarafından basılan, İngilizce bir baskısı, İran’da çıkarıldı.
1988
İslami Direniş Hareketi’nin (HAMAS) 32. maddesi aşağıdaki şekildedir: “Siyonist Plan sınırsızdır. Filistin’den sonra, Siyonistler Nil’den Fırat’a kadar yayılmayı amaçlamaktadır. Aldıkları bölgeyi sindirdikten sonra, daha fazla yayılmayı amaçlamaktadırlar ve sonra daha da fazla. Planları Protocols of the Elders of Zion’nda (Siyon Liderlerinin Protokolleri) şekillenmiştir ve şimdiki yönetimleri söylediklerinin en iyi kanıtıdır”.
1993
Protokoller’i 1992’de Rusya’da yayınlayan aşırı milliyetçi Rus örgütü Pamyat'ın, bir Moskova duruşmasında Protokoller’in yalan olduğu deklare edilmiştir.
2002
Mısır uydu televizyonu, büyük ölçüde Protokoller’e dayanan Horseman Without a Horse (Atsız Binici) adlı 41 bölümlük mini diziyi yayınlamıştır.
2002
ABD Senatosu, Mısır hükümetini ve diğer Arap devletlerini, hükümet kontrolündeki televizyonlarda Protokoller’i meşru kılacak herhangi bir program yayınlanmasına izin vermemeleri konusunda uyaran bir karar çıkardı.
2003
Hizbullah’ın Al-Manar TV’sinde Al Shatat (Diyaspora) adlı 30 bölümlük bir mini dizi yayınlandı. Dizi, Protokoller’de tanımlandığı gibi bir “küresel Yahudi hükümeti” anlatıyordu.
2003
Mısır’daki İskenderiye Kütüphanesi’nde tek tanrılı dinlerin kutsal kitaplarının sergilendiği bölümde Tevrat'ın yanında
Protokoller’in bir kopyası bulunuyor. UNESCO İskenderiye Kütüphane sergisine genel bir kınama yayınladı.
2004
Protokoller, Japonya Okinawa’da yayınlandı.
2005
Protokoller’in Meksiko'da yayınlanan bir baskısı Yahudi soykırımının Siyon Liderleri tarafından İsrail Devletinin kurulması karşılığında yönetildiğini iddia etti.
2005Suriye Enformasyon Bakanlığı tarafından verilen izinle basılan Siyon Liderlerinin Protokolleri, 11 Eylül 2001’de Birleşik Devletler’deki terörist saldırıların Siyon Liderleri tarafından koordine edildiğini iddia etti.
2007
Protokoller hakkında basit bir internet araştırması yüz binlerce site getirmektedir.






Bu sayfayı e-posta ile gönder »
LÜTFEN OKUMAYI İHMAL ETMEYİNİZ.
/ext/belgeler_v_e.swf">

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ATATÜRK, GERÇEKTEN DE DİNDAR MIYDI?